SAVCILIK İMAMOĞLU’NUN TUTUKLANMASINI İSTEDİ
Ekrem İmamoğlu’na tutuklama talebi… İki ayrı soruşturmadan dört gündür gözaltında bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için savcılık tutuklama talebinde bulundu. Savcı, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Mahir Polat ve Mehmet Ali Çalışkan’ın da tutuklanmasını talep etti.
İmamoğlu için tutuklama talebi
19 Mart Çarşamba günü gözaltına alınan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, emniyetteki sorgusunun tamamlanmasının ardından Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi.
Tutuklama kararı talebi: İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için tutuklama talebi
Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin 30/09/2020 tarihinde verdiği karara göre örgüte yardım suçu; örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, örgüt üyesi olarak cezalandırılacağı ifade edilmiş, anılan normun gerekçesi; “örgüte hâkim olan hiyerarşik ilişki içinde olmamakla beraber, örgütün amacına bilerek ve isteyerek hizmet eden kişi, örgüt üyesi olarak kabul edilerek cezalandırılır.” şeklinde açıklanmış olup, failin örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmaması, yardımda bulunduğu örgütün TCK’nin 314. maddesi kapsamında silahlı terör örgütü olduğunu bilmesi, yardımın örgütün amacına hizmet eder nitelikte olması, yardım ettiği kişinin örgüt yöneticisi ya da üyesi olması gerektiği, yardımdan fiilen yararlanmanın zorunlu olmayıp örgütün istifadesine sunulmuş ve üzerinde tasarruf imkânı bulunmasının suçun tamamlanması için yeterli olduğu belirtilmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 11/11/1991 tarih ve Esas 9-242, Karar 305 sayılı kararında; “Sonuç olarak her ne surette olursa olsun örgütün hareketlerini kolaylaştıran ve yaşantısını sürdürmeye yönelik eylemler yardım kapsamında görülecektir.” şeklinde karar verilmiştir.
Tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilen şüphelilerin PKK/KCK terör örgütüyle olan ortak, sürekli ve yoğun bağlantıları, örgüt mensubu ve belediye personeli olan tanık beyanlarını destekleyen veriler, mali analiz raporları, Azad Barış ve şirketlerinin "Kent Uzlaşısı" faaliyetlerine ilişkin açık kaynak tespitleri, faaliyetler doğrultusunda belediyelere sızdırılan belediye meclis üyeleri ve başkan yardımcıları ile personellerden oluşan terör örgütü mensuplarının örgütsel bağlarına yönelik tespitler (diğer şahısların deşifresine ilişkin soruşturmalar sürmektedir) birlikte değerlendirildiğinde; şüpheli İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diğer şüphelilerle birlikte yerel seçimlerde…
“…PKK/KCK terör örgütüne yardın etme suçunu işledikleri…”
…belediye meclis üyesi listelerinin kendisinin onayıyla belirlenmesi, kendisinden habersiz belirlenemeyeceği gerçeği de gözetildiğinde kendisinin Belediye Başkanı seçilebilmesi amacıyla desteklenmesi karşılığında terör örgütünün yönetimince metropollerde etkinliğinin artırılması amacı güdülen "Kent Uzlaşısı" faaliyetine bilerek dahil olmak, bazı terör örgütü mensuplarının belediyelerde önemli pozisyonlara getirilmesi, diğer terör örgütü mensuplarının veya öldürülen örgüt mensubu yakınlarının ("Değer Ailesi" tabir edilen yakınlarının) kamu görevine atanmasının sağlanması suretiyle Yargıtay kararlarında da ifade edilen örgütün faaliyetlerini kolaylaştıran ve yaşantısını sürdürmeye yönelik eylemlere katılarak üzerlerine atılı PKK/KCK terör örgütüne yardım etme suçunu işledikleri…
…ayrıca şüphelilerden Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın kullanmış olduğu telefon ve dijital materyallerin şifrelerini kolluk güçlerine vermediği, Reform Vakfı kurucularından şüpheli Mehmet Ali Çalışkan’ın yanında cep telefonu olmadan eş zamanlı yakalama ve gözaltı tarihinden sonra kolluk güçlerine teslim olduğu, bu şekilde ilişki ve irtibatlarının deşifre edilmesini engellemeye çalıştıkları, ayrıca şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun terör örgütü mensubiyeti nedeniyle kamu davası açılan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in seçilmesini kendi tavsiyesiyle gerçekleştiğine dair beyan verdiği anlaşılmakla;
Aşağıda açık kimlik bilgileri yazılı şüpheliler mevcutlu olarak gönderilmiş olup,
Şüphelilerin üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren delillerin ve tutuklama nedenlerinin bulunduğu anlaşılmakla; Şüphelilerin üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, suça dair yasada belirtilen cezanın üst sınırı dikkate alınarak 5271 sayılı CMK’nın 100. ve devamı maddeleri uyarınca TUTUKLANMALARINA karar verilmesi kamu adına talep olunur.
İfade verme süreci
İmamoğlu ve 91 şüphelinin ifade işlemleri için 34 savcı görevlendirildi.
00:10 itibarıyla İmamoğlu’nun kent uzlaşısı ve yolsuzluk kapsamındaki ifadesi savcılıkta sona erdi. İmamoğlu, savcılıkta verdiği ifadesinde emniyetteki beyanlarını aynen tekrarladı.
03:00 itibarıyla İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, her iki soruşturma kapsamında da savcılık tarafından tutuklama istemiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
Ek olarak Resul Emrah Şahan, Mahir Polat ve Mehmet Ali Çalışkan hakkında da tutuklama talep edildi. Başsavcılığın açıklaması şöyle:
“Şüpheliler Ekrem İmamoğlu, Resul Emrah Şahan, Mahir Polat ve Mehmet Ali Çalışkan üzerlerine atılı silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan tutuklanmaları istemiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilmiştir.” Ekrem İmamoğlu’nun savcılık beyanı
Yolsuzluk soruşturması bağlamında ise şunları söyledi:
Yukarıdaki açık adres, kimlik ve iletişim bilgileri doğrudur ve bana aittir. Bana yöneltilen olay hakkında bilgi sahibiyim. Burada, makamınızda avukatlarım ile birlikte ifademi vereceğim.
Ben, fotoğraflarla ilgili cevap vermek istemiyorum. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyım ve Türkiye’de en fazla gündemde olan kişilerden biriyim. Hayatım halkın arasında geçiyor ve insanlarla ilgili en fazla güvendiğim şey, bir kere gördüğüm insanları tanımak ve hatırlamak üzerinedir. Ancak kapsamlı bir fotoğraf tablosunun önüme konularak, çoğunluğu benimle çalışan, özel yaşamımda ilişkili ve siyasi yol arkadaşım olan insanların bana sorulmasını, şahsıma uygun bir soru yöntemi olarak görmüyorum. Zaten fotoğraflardaki kişilerle ilişkilerim bellidir ve tespit edilmiştir. Diğerlerinin, tanımadığım insanları gözümle hatırladığım kadarıyla tanımaya çalışacak bir kişi değilim.
Bana sormuş olduğunuz, Sarıyer ilçesi Reşitpaşa Mahallesi’nde yer alan 624 ada, 175 parseldeki kamulaştırma durumu tamamen belediyenin bölgeyi yeşil alan olarak halkın kullanımına sunması için yapılmış bir çalışmadır. Belediye olarak binlerce kamulaştırma yapılmıştır. Bu da onlardan biridir.
Yasemin Eroğuz adlı kişi tarafından satın alınan bu yer, her ne kadar MASAK raporunda 3.000.000 matrah ve 250.000 TL kapora ödeme şeklinde görünse de, arazi alımı Türkiye İş Bankası’ndan iki ayrı kredi kullanılarak gerçekleştirilmiş ve ödemeler kredi ile yapılmıştır. Bu hususun tekrar incelenmesini talep ediyoruz.
“Ramazan ayında kul hakkı yendi”
Benim, Emrah Bağdatlı, Adem Soytekin, Hüseyin Köksal, Fatih Keleş gibi kişilerin mal varlıklarındaki artışlarla ilgili bilgim yoktur. Bu, onların kendi ticari yaşamıdır.
Kamu yöneticisi olarak, kamuda ahlaka uygun biri olduğumu iddia eden bir kişi olarak en önemli hususun şeffaflık ve hesap verilebilirlik olduğunu bilirim. Hayatımla ilgili hiçbir hususun gizliliği olmamıştır. Özellikle kamu yönetiminde gizlilik olamayacağını bilen biriyim. Ticaretim ve ailemle ilgili tüm hususlar kamuoyunun önünde şeffaf bir şekilde yürütülmektedir. Üç nesildir ticaretle uğraşan ve dünyanın en büyük şehirlerinden birinin belediye başkanı olarak, kamuda hesap sormanın ve vermenin yolları varken, dört gün önce sabah 06.00’da yüzlerce polisin bir insanı evinden alması ve bununla oluşan gündemle Türkiye’ye büyük bedeller ödetilmesi, ilaveten insanların mutsuz ve huzursuz hale getirilmesi ve nihayet mübarek Ramazan ayında kul hakkı yenmesi benim ve milletimin zoruna gitmiştir.
Üzülerek görüyorum ki, bir şehrin yollarının kapandığı, giriş çıkışın kontrol edildiği, koca ilçelerin barikatlarla çevrildiği bir durumda, benimle ilgili soruşturma süreçlerinin ve gözaltıların ne kadar yanlış olduğunun göstergesidir. Doğru yöntemi tercih etmeyip namusuma, haysiyetime leke atanların ve raporları düzenleyenlerin hesabını hukuk zemininde sonuna kadar arayacağıma yemin ettim.
Söyleyeceklerim bunlardan ibarettir.
Emniyetteki ifadesinde ne demişti?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, adliyeye gelmeden önce terör soruşturması kapsamında polise ifade verdi. Gizli tanık ifadelerine tepki gösteren İmamoğlu onlar için “kumpas” ve “yalan” dedi. İmamoğlu, birçok soruyu ahlaksızca bulduğunu da belirtti. İBB Başkanı, kent uzlaşısına dair soru için "Bunu gidin DEM Parti’ye sorun" şeklinde yanıtladı.
İmamoğlu burada "Bu süreci yönetenler ve yöneticilerinin hesap vereceği günler yakındır" dedi.
İmamoğlu gözaltı süreci: Şu ana kadar neler yaşandı?
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 19 Mart Çarşamba günü gözaltına alındı.
İmamoğlu’na iki farklı suçlama yöneltildi: Yolsuzluk ve kent uzlaşısı.
Yolsuzluk soruşturmasının temelinde “CHP’de para sayma görüntüleri” yer alıyor.
Olayın tanıkları, "İBB Başkanı İmamoğlu ile çok sayıda kişinin iş adamlarını para vermeye zorladıkları, bazı iş adamları ile hareket ederek haksız kazanç sağladıkları, piyon kişiler aracılığıyla alım satımlar yaparak suçtan elde ettikleri parayı akladıkları ve para transferlerinde 'gizli kasa' olarak bilinen sivil kişileri kullandıkları" yönündeki ifadeleri nedeniyle rapor hazırlandı.
Bu rapor doğrultusunda da başsavcılık 100 kişi hakkında soruşturma başlattı.
Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” suçlarından gözaltı kararı alındı.
İmamoğlu’na “suç örgütü lideri” denildi.
Ekrem İmamoğlu ayrıca “kent uzlaşısı” kapsamında “PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek” suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.
Bu soruşturmada, İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu yedi kişi gözaltına alındı.
Kent uzlaşısı soruşturması kapsamında İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Reform Enstitüsü Başkanı Mehmet Ali Çalışkan ve Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Ebru Özdemir de gözaltına alındı.